138e7a Rumuzlu Proje

Tasarımcı: Tomrul Orujov

Taş ve Işığın Dansı: Doğa ile İnsan Arasındaki Köprü
Giriş:

Bu proje, doğal taş olan oniksin doğadaki görünümünü soyutlayarak iç mekâna bir parça doğayı taşımayı amaçlayan bir aydınlatma tasarımıdır. Oniks taşının katmanlı, şeffaf yapısı ve doğadaki formlarının soyutlanması, aydınlatma tasarımıma ilham verdi. Doğanın sakinleştirici ve estetik gücünü, yaşam alanlarına taşımak için ışık oyunları ile taşın dokusunu ön plana çıkararak, mekânlarda bir “doğa dokunuşu” yaratmayı hedefledim.

Doğa, insan hayatında dinginlik ve huzur kaynağı olarak önemli bir yer tutar. Bu bağlamda, iç mekân tasarımlarında doğaya dair unsurların kullanımı, kullanıcıların psikolojik ve fiziksel iyilik haline olumlu katkıda bulunur. Bu tasarım, özellikle oniks taşının doğal halini ve ışık geçirgenliğini vurgulayarak, bu bağlantıyı somutlaştırmaya yönelik bir çabadır.

Malzeme Kararları:

Bu tasarımın ana malzemesi olan yeşil oniks, doğanın renk paletinin temel taşı olarak projeye dahil edildi. Yeşil, doğa dendiğinde zihinde canlanan ilk renklerden biridir. Yeşil oniksin benzersiz damar yapısı ve ışık geçirgenliği, aydınlatma elemanının karakterini belirleyen temel unsurdur. Işık, bu taşın doğal damarlarından süzülerek mekânda bir yumuşaklık ve derinlik hissi yaratır. Bu özellik, taşın doğal formunu vurgularken aynı zamanda mekâna dinginlik ve doğallık katar.

Aydınlatmada kullanılan çelik, taşın doğallığını modern bir dille buluşturmak amacıyla seçilmiştir. Soğuk ve keskin çizgileriyle çelik, oniks taşının sıcak ve organik formuyla zıt bir uyum yaratır. Bu zıtlık, hem estetik bir kontrast sunar hem de tasarımın modernliğini pekiştirir.

Tasarım Kararları:

Tasarım sürecinde doğadan esinlenilen unsurlar, ışık ve malzemenin bir araya geldiği noktada anlam kazandı. Oniks taşının içindeki doğal damarların yarattığı desenler, ışık kaynağı ile etkileşime girdiğinde mekânda sürekli değişen bir görsel dinamizm oluşturur. Aydınlatma elemanları, ışığı homojen bir şekilde yayarak mekânın genel atmosferini yumuşatırken, taşın doğal güzelliklerini de ön plana çıkarır.

Aydınlatmanın farklı tasarımlarında (aplik, lambader, sarkıt) kullanılan ortak dil, taş ve metalin uyumunu sürdürerek bir bütünlük yaratır. Her bir tasarım elemanı, aynı temel prensipten beslenirken, farklı form ve boyutlarda çeşitli mekânlara uyum sağlar.

Birleşim Detayları ve Uygulama:

Oniks taşının ışık geçirgenliğinden en iyi şekilde faydalanmak için taş, 5 mm kalınlığında kullanıldı. Bu incelik, taşın doğal damar yapısının ışıkla etkileşimini en üst düzeye çıkarırken, aynı zamanda mekâna yumuşak ve dengeli bir ışık yayılımı sağladı.

Tasarımın birleşim detaylarında ise çelik elemanlar ve vidalar kullanılarak yapı sağlamlaştırıldı. Dışarıdan bakıldığında estetik bir bütünlük sağlamak amacıyla kabloların görünürlüğü ortadan kaldırıldı. Kablolar, tasarımın modern ve temiz hatlarını bozmamak için çelik boruların içinden geçirilerek gizlendi. Böylelikle işlevsel öğeler tasarımın estetiğine zarar vermeden entegre edildi.

Sonuç:

Bu aydınlatma tasarımı, doğanın ve modern yaşamın birleşimini zarif bir şekilde sunmayı amaçlamaktadır. Yeşil oniks taşının doğal güzellikleri, tasarımın odak noktası haline gelirken, çelik detaylarla birleşerek zamansız bir estetik ortaya koymaktadır. Proje, doğanın iç mekânda hissedilmesine yönelik bir yaklaşımı temsil eder ve bu yaklaşımın görsel ve işlevsel boyutları ile mekanlarda derin bir etki yaratmayı hedefler.
Bu proje, yalnızca aydınlatma değil, doğa ile insan arasında estetik ve duyusal bir köprü yaratmayı hedefleyen bir eser olarak konumlanmaktadır.

Tasarımlar

Yarışmada değerlendirmeye alınan tasarımlar