Ad782e Rumuzlu Proje
Tasarımcı: Erdem Yılmazlı
Taşı kendi ekseninde döndürerek buğdayı öğütmek, inceltmek, yönlendirmek. Tasarımın temel kaygısı, taş çevrildiğinde ışığın yönü ve şeklinin değişmesi ile dahil olduğu mekanla beraber hisleri anlık değiştirmesi ve zenginleştirmesidir.
Buğday değirmenlerde taşla öğütülür inceltilir yönlendirilir, ışık da öğütülebilir, böyle görülebilir, yani eğitilebilirdir. Esin kaynağı olan değirmen ve onun işlevi ile taşın sunduğu görsellik de böylelikle ele alınması gereken iki ana eleman olan ışık ve taş için hem dekoratif hem de işlevsel anlamda bu kavramlar üzerinde bir arada konumlandırılarak tasarıma yol göstermiştir. Bu fikirler biçimsel ve teknik anlamda da tasarıma aktarıldığında buradaki tasarım bütününü oluştururlar.
Yani bu kavramlardan yola çıkılıp düşünce tasarıma aktarıldığında ışığa dokunarak yölendirmek hem deneyimsel anlamda etkileşim sağlayacak hem de işlevsel olarak tasarımı destekleyecek ve aydınlatmanın farklı kullanımlarına imkan tanıyarak taş dönünce-döndürülünce mekan algısında ışığın etkisini ortaya koyacaktır.
Işık, -bir nebze de olsa- aydınlatmanın tasarımında düşünülen bu özelliği sayesinde mekanın parçası olarak var olmanın ötesine geçip mekan algımızı farklılaştırıp mekanı da eğitmeye yeltenecektir. Bu konuda bu görevi üstlenecek şekilde tasarlanan üstte önde ya da altta yani işleve göre aydınlatma elemanının en görünür kısımlarında yer alan bu doğal taş, ışığı hem estetik hem de işlevsel olacak şekilde yönlendirir.
Sade ve estetik görünümlü, boşluklu yapısıyla değirmen taşının dokusunu anımsatan, çizgili dokulu boşluklu kırıklı ve düzensiz yapıya sahip traverten taşının seçilmesi tasarım fikriyle bütün biçimde ele alındığında uygun olacaktır.