Tasarımcı: Nurhayat Öz

BEND, doğal taşın geleneksel sınırlarını zorlayarak ona yenilikçi bir form ve işlev kazandıran bir aydınlatma konseptidir. Milyonlarca yıl boyunca doğanın şekillendirdiği taşlar, modern üretim teknolojileri sayesinde neredeyse kağıt inceliğinde ve bükülebilir bir kaplama elemanına dönüştürülür. Bu yenilikçi yaklaşım, taşın geleneksel kullanım sınırlarını aşarak, modern ve zarif bir yorum sunar. İngilizce “BEND” ismi, Türkçe’de “bükmek” kökünden türemiş olup, taşın bükülme kavramını çağrıştırarak onun doğal sınırlarını genişleten evrensel bir tasarım anlayışın, ifade eder. 

BEND, doğal taşın dokusunu ve estetiğini korurken, taşın doğasına imkansız gibi görünen yeni bir form kazandırır. Geleneksel taş işçiliğinde büyük bir emek ve ustalık gerekmesine karşın, günümüz teknolojileri bu süreci daha erişilebilir ve yaratıcı hale getirmiştir. Tasarım sürecinde, taşın modüler bir obje olarak işlenmesindeki zorlukların nasıl aşılabileceği önem kazanırken, bu süreçte kullanılan üretim teknolojilerinin sınırlı kaynakların verimli kullanımına çözüm sunabileceği görülür.

BEND, bu teknolojiyi estetik bir aydınlatma elemanına dönüştürerek, hem hafif hem de şeffaflık ve esneklik özelliklerini vurgular. Bu yaklaşım, “mind-bending” yani “zihin-büken” bir deneyim sunar ve taşın geleneksel algılarının ötesine geçerek yeni araçlarla sınırlarımızı yeniden keşfetmemizi sağlar. BEND, özellikle taş işçiliğinin köklü olduğu bu coğrafyalarda kültürel mirası evrensel bir yorumla yeniden canlandırır.

Üretim Süreci

BEND’in üretim sürecinde, doğal taşlar, yüksek hassasiyetli makinelerle mikron seviyesinde soyularak inceltilir, böylelikle taşın doğal yapısını koruyarak neredeyse kağıt inceliğinde bir formla, taşın ağırlığı neredeyse on kat azalır ve cam-elyaf ile lamine edilerek bükülebilir hale gelmesini sağlar. Bu optimize esneklik tasarımda sınırsız olanaklar sunar. 

İkinci adımda, metal kalıplarla istenilen form verilmiş ikinci cam-elyaf veya reçine altlık üzerine, taş şeritler reçine veya epoksi yapıştırıcıyla yeniden lamine edilir ve vakum işlemiyle taşın yüzeye sıkıca yapışması sağlanır. Son düzeltme ve cilalama işlemleriyle taşın doğal dokusu ve estetik özellikleri korunur, ışık geçirgenliği sağlanır ve taşın damarları ile renk geçişleri ortaya çıkar, mekânda doğal bir ışık oyunu yaratılır. 

Sürdürülebilirlik 

BEND, doğal taşın estetik ve fiziksel değerlerini korurken, sürdürülebilir bir tasarım anlayışın’ benimser. Yeni üretim teknikleri sayesinde malzeme israf’ minimize (%1-2) edilir, taşın estetik değeri korunur. Cam elyaf ve reçine tabakalar, taşın dayanıklılığını artırırken hafifliğini korur; bu da enerji tüketimini azaltır ve lojistik etkileri en aza indirir. Üretim süreci tasarımında sıfır atık stratejisiyle doğal taş rezervlerinin daha uzun süre kullanılabilirliği sağlanarak gelece nesillere aktarılmasını amaçlar. 

Modülerlik ve Esneklik 

BEND aydınlatma sistemi, modüler yapısıyla geniş bir kişiselleştirme ve adaptasyon imkanı sunar. Modüler tasarım sayesinde, BEND birimleri ayaklı, sarkıt, duvar ve masaüstü gibi farklı türlerde kullanılabilir. Kullanıcılar, bu modüler birimleri bir araya getirerek çeşitli kombinasyonlar oluşturabilirler. Örneğin, bir ofis ortamında modüler duvar aydınlatmaları ile devasa bir ışık duvarı oluşturulabilirken, ek yardımcı parçalarla aynı modül evde masaüstü, ayaklı ve komodin sarkıt aydınlatmalara dönüşebilir. Kullanıcı ihtiyaçlarına göre adapte edilebilen BEND her tür mekan tasarımına uyum sağlar. 

Materyal Çeşitliliği ve Uygulama Alanları 

BEND, farklı taş türlerinin kullanılabileceği bir tasarım konseptidir. Mermer, oniks, traverten gibi taşlar, farklı renk ve doku ve ışık geçirgenlik özellikleri sunar. Bu çeşitlilik, BEND’in iç ve dış mekanlarda, özel aydınlatma projelerinde ve geniş ölçekli mimari uygulamalarda kullanılmasını sağlar. Taşın doğal yüzey dokusu ve ışıkta etkileşimi, aydınlatma biriminin bulunduğu ortamda derinlik yaratır ve huzur verici bir ortam sağlar. 

Tasarımlar

Yarışmada değerlendirmeye alınan tasarımlar