Tasarımcı: Begüm Gülen

Aydınlatma, hem işlevsel hem de estetik bir rol oynayarak mekânların ambiyansını belirleyen önemli bir tasarım öğesidir. Bu bağlamda doğal taşlar, organik yapıları ve zamansız görünümleri ile aydınlatma tasarımına farklı bir boyut katar. Asmalı gri traverten, Türkiye’nin eşsiz doğal kaynaklarından biri olarak tasarım dünyasında bu özelliği ile öne çıkar. Hem doğadan gelen bir hikâye hem de modern bir sanat eseri olma özelliğini taşıyan bu tasarımı, traverten ocaklarının zigzaglı yapısından ve kum saati formundan esinlenerek geliştirdim. Tasarımım, zamanın yavaş ve sürekli akışını sembolize ederken, travertenin doğal ve sağlam yapısını da gözler önüne seriyor.

Traverten, yüzyıllardır mimari projelerde kullanılan dayanıklı ve estetik bir taş türüdür. Asmalı gri traverten ise, zarif gri tonlarıyla mekânlara sofistike bir dokunuş katar. Bu taşın her bir parçası, doğanın milyonlarca yıllık süreç içerisinde meydana getirdiği eşsiz desenlerle doludur. Asmalı gri travertenin bu benzersizliği, tasarımımda hem malzemenin estetiğine hem de tarihsel birikimine vurgu yapmamı sağladı. Kum saati formu ile doğal taşın yıllar içerisinde nasıl oluştuğunu ve zamanın bu süreçteki etkisini bir araya getirdim.

İlham Kaynağı: Traverten Ocaklarının Zigzaglı Yapısı…

Tasarımımın temel çıkış noktası, traverten ocaklarının kendine has geometrik ve organik yapısıdır. Traverten, çıkarıldığı ocaklarda kesildiğinde ortaya çıkan doğal katmanlar ve zigzaglı desenler, taşın yapısal zenginliğini gözler önüne serer. Bu doğal formasyonlar, her bir taşın içindeki hareketi ve yaşamı simgeler. Aynı zamanda bu yapılar, travertenin zamanla oluşmuş katmanlarını yansıtarak, tasarımı daha da anlamlı hale getirir.

Kum Saati Formu: Zamanın Akışı…

Kum saati formu, tasarımın diğer anahtar unsurlarından biridir. Kum saati, zamanın sürekli ve kaçınılmaz akışını simgelerken, aynı zamanda dengeli ve estetik bir form sunar. Traverten gibi doğal taşlar, zamanla oluşan yapılar olduğu için kum saati ile paralel bir anlam taşır. Bu doğal taşların milyonlarca yıl boyunca oluşum süreci, kum saatinin akışı gibi bir sabrın ve doğanın gücünün simgesidir. Tasarımımda bu iki kavramı birleştirerek, aydınlatma ürünü aracılığıyla hem zamanın etkisini hem de doğanın gücünü yansıtmak istedim.

Fonksiyonel ve Estetik Yaklaşım…

Tasarımımda yalnızca estetik kaygılarla değil, aynı zamanda işlevselliği de ön planda tutarak, günlük kullanımda rahatlık sağlayacak bir ürün geliştirmeye odaklandım. Tavan, masa ve duvar aydınlatması olarak kullanılabilecek farklı modüllerden oluşan bu tasarım, her bir bileşenin mekâna özgü bir aydınlatma çözümü sunmasına olanak tanır.

Zaman ve Doğal Taşlar Arasındaki Bağlantı…

Tasarımımı anlatırken en önemli vurgulardan biri, doğal taşların milyonlarca yıl boyunca oluştuğu gerçeğidir. Zaman, travertenin oluşumunda hayati bir rol oynar. Katman katman biriken mineraller, yıllar içerisinde taşın kendine özgü dokusunu ve rengini oluşturur. Kum saati formu ile bu doğal süreci anlatmak, tasarımımın en önemli mesajlarından biridir. Zaman, yalnızca bu taşların oluşumunda değil, aynı zamanda insanın bu taşları şekillendirerek sanata dönüştürmesinde de önemli bir rol oynar.

Bu bağlamda, asırlardır mimaride ve sanatta kullanılan doğal taşların zamana karşı direncini ve güzelliğini modern bir aydınlatma tasarımında yeniden yorumladım. Doğal taşların ve zamanın birlikteliği, hem tasarımın estetiğini hem de anlamsal derinliğini artırarak, kullanıcıya yalnızca bir aydınlatma ürünü değil, aynı zamanda doğanın ve zamanın iç içe geçtiği bir sanat eseri sunar.

Tasarımlar

Yarışmada değerlendirmeye alınan tasarımlar