Araştırma konum dahilinde tasarladığım bu seri, mitolojik bir hikâyeden esinlenilmiştir. Mite göre Ares-Dionisos yeryüzüne geldiğinde her yer karanlıktır ve dünyayı ehlileştirmesi için var olan elindeki baltadan diğer adıyla ‘labristen’ başka hiçbir şey yoktur. Dionisos, karanlığın içinde yürürken baltasıyla karanlığa bir iz bırakır ve gün ışığı ağrır. Işık bir patikayı görünür kılar, bu patika bir labirenttir. Mitte yer alan balta günümüzde arkeolojik bulgularla ortaya çıkan çift taraflı ‘Aşölyen Baltası’dır. Bu balta bazı araştırmalara göre insanın ‘tasarladığı’ ilk nesne olarak kabul edilir. Avlanmak, korunmak veya kendini kendinden üretmek için dahi kullanılan bu nesne hem mitsel olarak hem de tasarımsal olarak dikkat çeker. Labirent kavramını bu seride kullanmakla, tasarım eyleminin temel üzerinde durulmuştur. Bununla beraber labirent kavramı aydınlatmalarda kullanılacak taş malzemenin biçimlendirilmesinde bir ilham ögesi olarak düşünülmüştür.