Deniz resiflerinin organik formlarından ilham alınarak tasarlanan bu aydınlatma armatürü ailesi, işlevsel ve estetik açıdan modüler bir yapıya sahiptir. Tasarım, birbirine oturtulan iki ana blok parçasından oluşmaktadır ve bu bloklar, kullanıcının ihtiyaçlarına ve mekanlarına göre farklı şekillerde bir araya getirilebilir. Blokların birbiri içine oturtulabilen birleştirme detayları, ürünün esnek ve çok yönlü kullanılabilmesine olanak sağlar. Bu yapısal çözüm, hem tasarım sürecinde hem de kullanım aşamasında pratiklik sunarak farklı boyut ve şekillerde özelleştirilmiş aydınlatma çözümleri yaratılmasına olanak tanır.

Aydınlatma armatür ailesi, cam ile traverten doğal taşı kullanılarak üretilmiştir. Vişne traverten, doğal bir taş malzeme olup, yoğun dokusu ve sıcak tonlarıyla dikkat çeker. Bu malzeme, tasarımın organik referanslarını güçlendirir ve doğal bir görünüm sağlar. Malzemenin seçimi, sadece estetik kaygılarla değil, aynı zamanda üretim sürecindeki işlenebilirlik özellikleriyle de bağlantılıdır. Vişne traverten, modern üretim tekniklerine uygun bir şekilde şekillendirilebilir ve bu sayede ürünün seri üretim süreci verimli hale getirilmiş olur. Doğal taşın sunduğu dayanıklılık ve doğal doku, tasarımın hem uzun ömürlü hem de zamansız bir estetik kazandırmasına yardımcı olur.

Aydınlatma elemanları olarak nervürlü cam malzeme içerisine entegre edilmiş olan LED’ler ışığın mekana yayılımını düzenler ve ışığın farklı açılardan yumuşak bir şekilde dağılmasını sağlar. Bu sayede, camın üzerindeki ince detaylar ışıkla birlikte daha belirgin hale gelir bu da mekanda derinlik ve dokusal bir etki yaratır.

Tasarımın modüler yapısı, farklı yaşam alanlarına uyarlanabilecek şekilde düşünülmüştür. Lambader modeli, dikey olarak yerleştirilmiş blokların birleştirilmesiyle oluşturulmuştur ve yüksekliği sayesinde geniş mekanlarda etkili bir kullanım sağlar. Bu yapı, resiflerin deniz altındaki katmanlı ve dikey büyüme biçimlerini anımsatır. Lambaderin çok katmanlı yapısı, mekanda güçlü bir odak noktası oluşturur ve özellikle büyük yaşam alanlarında, salonlarda veya lobi gibi geniş mekanlarda tercih edilebilir. Işığın katmanlar arasından süzülmesi, mekana derinlik ve çok boyutlu bir aydınlatma efekti kazandırır.

Aplik modeli, daha kompakt bir yapı sunar ve yatay veya dikey olarak kullanılabilir. Bu model, özellikle küçük mekanlarda veya dar alanlarda pratik bir çözüm sunmak üzere tasarlanmıştır. Resiflerin doğal çıkıntılarını anımsatan bu küçük yapılar, mekanlara görsel bir etki katar.

Sarkıt modeli ise yatay olarak yerleştirilen bloklardan oluşur ve görece daha büyük yaşam alanlarında konumlandırılabilir. Bu model, resiflerin yüzeye yakın bölgelerdeki yatay uzantılarını yansıtır ve mekanın genel tasarımına katkıda bulunur. Sarkıt modelinin modüler yapısı da aynı lambader ve aplik gibi kullanıcıya farklı kombinasyonlarla kendi armatürünü oluşturma imkanı tanır. Bu esneklik; farklı boyut ve formlarda sarkıt çözümleri yaratılmasına olanak sağlar.

Bu aydınlatma armatürü ailesiyle kullanıcılar, ürünün modüler yapısını kendi yaşam alanlarına göre uyarlayabilir ve mekanlarının tasarımına uygun aydınlatma çözümleri oluşturabilir. Nervürlü cam malzeme ve entegre LED’ler, tasarımın teknik detaylarına katkıda bulunurken, vişne traverten gibi doğal malzemeler ise ürünün genel estetiğine ve yapısal sağlamlığına katkı sağlar. Bu sayede de doğal malzemeler ve modern aydınlatma teknolojilerinin bir araya geldiği RESİF, aydınlatma armatür ürün ailesi tasarlanmıştır.