Zaman ve doğanın birleşimi, malzemelerin hikayesini işleyerek; bize sadece fonksiyon sunmaktan öte, duygusal bir deneyim yaşatır. Doğal taşların derinlerinden gelen bu esinlenme ile ortaya koyduğumuz aydınlatma tasarımları, sürdürülebilirlik ilkesinin yanı sıra, doğanın estetik formlarını da yansıtmayı amaçlıyor.

Hayal ettiğimiz dünyada, her gün biraz daha doğaya dönerken, yaptığımız her seçimde doğanın sesine kulak vermek zorunda olduğumuzu biliyoruz. Bizim için her bir taş parçası, doğanın kıymetli bir armağanı, geçmişin bir yansımasıdır. Bu sebeple kullanıma uygun olmayan doğal taşların zerafeti, bizim için bir fırsata dönüştü. Bizler, geri dönüşüm kültürü ve sanatın kesişim noktasında durarak, doğanın bize sunduğu atıkları sahiplendik. Atık malzemeleri daha fazla ertelemeden, onlara hayat vermek amacıyla yola çıktık.

Bu tasarım serisi ile, doğanın bir parçası olan taşların, yeniden yaşama katılarak, mekânlara zerafet ve sıcaklık katmasını sağlamaya çalıştık. Ortaya çıkan ürünlerin, yalnızca ışığın değil; bir yaşam tarzının ve sürdürülebilirliğin sembolü haline dönüşmesini istedik.

‘‘ Umut ediyoruz ki bu ürünler, sadece bir aydınlatma aracı olmaktan öte,
yaşam alanlarımıza ruh katar ve çevremize duyduğumuz saygıyı simgeler. ‘‘

Sevgiyle…